İnsanlar
gördüm kendilerine yabancı kendilerine garip kendilerine uzak. Hiç bitmeyecek
bir yolun yolcusu gibiydiler. Ne dinlenebilecekleri bir mola yeri ve ne de
zaten varabilecekleri bir yer vardı. Ruhlarındaki kabullenmişlik çirkin
yüzlerine yansımıştı. Birbirlerinin kopyası bu insanlar arasında bir
yabancıydım ben. Beni aralarına hiç almadılar, zaten hiç girmek istemediğimi
bilmediler ki. Tek kelime konuşmadım onlarla. Yine de onlarla aynı adımları
atıyordum bilinçsizce. O hiç bitmeyecek sandığım yola çıkmıştım onlarla
birlikte bir kere.
Koyu gri bir havanın hakim olduğu o yolda ne bir tek yıldız gördüm ne de bir tek yağmur damlası düştü yola. Ne sıcak vardı ne soğuk. Kara, kirli bir toprağın üzerinde atıyorduk adımlarımızı. O uzanıp giden yolda ne bir yeşil, ne de mavi yoktu. Görünen sadece uzayıp giden sonsuz bir grilikti. Yol uzayıp gittikçe, binlerce kişi katılıyordu bize. Amaçsız kalabalığa katıldıkça katılıyordu insanlar.