5 Haziran 2013 Çarşamba

Vazgeçtik Sevdalardan

vazgeçtik sevdalardan 
yalnızlığımıza döndük yüzümüzü 
ve yürüdük el ele.. 
kendimizden uzaklara 
ne keder ne sevinç 
ne umut ne de umutsuzluk 
birşey ifade etmiyor artık 
merhamet can çekişirken içimizde 
kendimizden arta kalanlarla yürüyoruz.. el ele 
ve yürüdükçe "siz"leşiyoruz 
sizleştikçe daha da çok tiksiniyor kendimizden, 
sizleşmeden kalmayı başarabilmiş yanımız 


vazgeçtik sevdalardan 
yalnızlığımıza döndük yüzümüzü 
ve yürüdük.. 
geceye 
ne gülüşümüz ilk gülüşümüz 
ne de yürüyüşümüz ilk yürüyüşümüz artık 
gözyaşlarımız bile bize yabancı 

merhamet sürünürken içimizde.. yürüyoruz hala, 
kavrulurken soğuk kış güneşinde. 
ve yürüdükçe ufalanıyoruz 
ta ki bir avuç küle dönene kadar.. 
kendi küllerimizin arasında duruyoruz şimdi.. el ele 

alın bizi 
kendimizden geriye kalanlarla birlikte, 
ormanımızın üstünden bırakıverin 
yağan karla beraber. 
düşerken sevişsin küllerimiz son defa 
karışsın birbirine 
sonra sessiz suya dökülelim 
ve akalım umursamadan 
tek bir şeymiş gibi 
vakit hep gece olsun 
ayrılmayalım bir daha asla 

ormana tek bırakabildiğimiz.. 
yaşanmışlıklar 
yarım kalan hayaller 
ve iki gümüş kolye 
yüzyıllar geçecek, zaman durmayacak 
yorulmak bilmeyecek serçeler 
güneşler doğacak, güneşler batacak 
yeşerecek dallar ve kuruyacak 
biz ise akıyor olacağız, el ele 
ama ne gören olacak ne bilen 
umursamayacaksınız bizi 

ben "gece"yim.. sen.. "sessiz su"..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder